Fatma Keber
URFA– Urfa’nın Haliliye ilçesi kırsalındaki Karaali Mahallesi’ndeki evinden çıktığı 13 Haziran’dan bu yana kendisinden haber alınamayan 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın dün cansız bedenine ulaşıldı.
İddiaya göre çocuk, ‘eğitim gördüğü’ kaçak medreseden çıktıktan sonra evinden değil bir daha kendisinden haber alınamadı. 12 yaşındaki Dakak, arama çalışmalarının ardından Eyyübiye ilçesi İncirli Mahallesi’ndeki medreseye yakın bir ahırda asılı halde bulundu.
Dakak’ın cenazesi, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından otopsi yapılmak üzere Şanlıurfa Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Dakak’ın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından Ceylanpınar’dan ailesine teslim edilerek Ceylanpınar’da toprağa verildi.
Jandarma, çocuğun şüpheli ölümüyle ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.
‘OTOPSİ SONUCUNU BEKLİYORUZ’
Çocuğun adının yazılmasını istemeyen bir yakını, Dakak’ın şüpheli ölümü üzerine otopsi sonucunu beklediklerini belirterek, “Bu çocuğun intihar etmesini beklemiyorduk. Ailenin çocuğu medreseye gönderilirse. , dedi ki, “Ailesi, hem dini ilimlerle çalışsın hem de tahsilini alsın deyince, onu oraya gönderdiler.”
‘MEDRALARDAN KAÇTIĞINI DÜŞÜNDÜK’
Kayıp haberinin ardından dün Ceylanpınar’dan yola çıktıklarını söyleyen yakını, “İnanın çok eğlendik, öyle bir şey aklımıza gelmedi. Medreseden kaçtı, bir yere saklandı. ya da yüzmeye filan gitti.”
‘MEDRESE YETKİLİLERİ NEDEN KAMERAYA BAKTI’
Dakak’ın ölümüyle ilgili şüphelerini dile getiren yakını, “Şimdi bizi rahatsız eden şey; çocuk kaybolduğunda ilk nereye bakıyorsunuz? İlk baktığınız yer en yakın yerler değil mi? , varsa evinin kamerasından nereden gelip nereye gittiğini görmek için bakıyorsunuz.Karşısında ise “Caddede insanlar varsa kameralara bakıyorsunuz. Yani çocuk kendini medresenin zeminindeki iğrenç bir yere assın. Ertesi gün oradaki çocuklar Abdulbaki’yi bulur. Çocuklar bunu fark ediyor” dedi.
Medresenin en yakın yere bakmamasını uzak yerlere bakma olarak yorumlayan yakını, “Sağa sola baksalardı o çocuğu bulurlardı. En kötü ihtimalle kameralara bakarlardı.
‘SIKILDIĞINI SÖYLEDİ’
Dakak’ın yanında çıraklık yaptığı kuaför Yunus Yekda, kayıp haberini aldıktan sonra arama başlattıklarını söyledi. Yekda, “O kadar yakındık ki benim için bir oğul, bir kardeşti. Ona en yakın olan bendim. Ailesinin en yakını bile. İlk arayan bendim ama o da beni aramadı. Benimle çalışıyordu, aile dostumuzun çocuğuydu. Ben de yanımda iş bulsun diye yanıma aldım, ona çocuk demesek de olgun biri diyebiliriz. Yaşım 23, emin olun o da benim kadar her şeyi yapardı. Yaklaşık 3 yıl ona baktım ve hep yanımdaydı. çok acı çekiyorum.”
Yekda, “7-8 ay önce tekrar yanıma geldi ve benimle çalıştı” dedi. Sonra medreseye geri döndü. Kısacası 2-3 ayda bir gidip geliyordu” dedi.
URFA BAR: TAKİP ETTİK
Urfa Barosu da konu ile ilgili yaptığı açıklamada hukuki süreci takip edeceklerini bildirdi.
“İNTİHAR OLDUĞUNA İNANMIYORUM”
Dakak’ın şüpheli ölümüyle ilgili Urfa yerel basınından muhabir Mehmet Yetim, olayın ardından yaptığı röportajlara dayanarak “İntihar olduğuna inanmıyorum” dedi. Olayı öğrendiği andan itibaren aileye ulaşmaya çalıştığını kaydeden Yetim, “Ailesiyle bu konuyu biraz görüştüm. Ama kimseyle görüşmek istemiyorlar. Aile yapısı kaderci, bu durumu kabullenmiş görünüyorlar.”
